Dünya Turu 151. Gün | Endonezya – Bali
Hindistan’dan Endonezya’nın Bali’sine 210 tl uçak bulunca hiç düşünmeden aldım. Daha alır almaz içimi bi heyecan kaplamıştı, o heyecan gittikçe artıyor aklıma geldikçe aynanın karşısında şarkı söyleyen kız çocukları gibi etrafımda dönüyordum. Her şeyden önce ilk defa Ekvator’un aşşasına yani Güney Yarım küreye geçiyorum. Bu gezide ne kadar ilk yaşadım say say bitmez…
Uzun bir uçuştan sonra havaalanına inip VİZESİZ çok rahat bir şekilde ülkeye girdim. Havaalanın dışına doğru yürüyüp klasik otostop parmağını kaldırmamla bir araba durdu, nereye gidiyorun? Bende bilmiyorum ama Denpasar diye bir ter sanırım. Couchsurfing üzerinden tanıştığım kalacağım kişinin adresini not almıştım onu gösterdim. Bir kavşağa kadar bıraktı, sağa sola bakınıyorken motor süren bir kadın geldi, bir yere gitmeyemi çalışıyorsun? Eğer bu yöne gidiyorsan gel götüreyim. Kimsin napıyosun derken beni merkeze kadar götürüp kalacağım kişiyide bulup teslim etti. Çok teşekkürler…derken bizim kız biraz içmiş 2 motor geldiler. Motor kullanmayı biliyormusun? evet dememle atladık motorlara Bali’nin sokakların geziyoruz deli gibi bir oraya bir buraya. Daha havaalanında çıkalı yarım saat olmadı. Sonra bir yerde yemek yiyip eve geçtik. Evde havuz mavuzlu dedim ne şanslıyım, ben bu evden çıkmam 🙂
Dediğim gibide oldu 5 gündür evden çıkmadım, dinlenme birazda tatil modunda arada plaja gidiyor. Etraftaki yerel lokantalardan ucuz yemek yiyordum.
Endonezya’da Kalma hakkım 1 ay olduğu için bir önce yola koyulsam maceraya atılsam iyi olur. Bu kadar bedava tatil yeter sanki…
Bugün baliyi biraz dolaşayım dedim, kaldırdım parmadığımı üç beş otostop derken maymun ormanına geldim. Normalde giriş ücreti varmış, kapıya gelince öğrendim. Yahu burası orman değil mi? O zaman buraya girmenin mutlaka bir yolu vardır değil mi? Ormana para verecek değiliz…çok sürmeden bilet gişesinin yanında bir patika yol bulup daldım içeri.
Aman tanrım birde ne göreyim, her yer cıvıl cıvıl maymun, acaba kafese felan mı girdim diye şöyle bi etrafımda döndüm. Sonra baktım bir sürü insan var heh dedim sıkıntı yok.
Epey bir oynaştık bu tatlı hayvanlarla, alıp eve götüresim geldi. Bazen elimdekini felan almaya çalışıyorlar vermeyince kızıyorlar, sonra bende onlara kızıyorum anlaşıyoruz.
Ardından yakınlarda yeşil mi yeşil güzel mi güzel pirinç tarlaları varmış, otostop parmağımı oraya sürdüm bu sefer. Girişte donation bağış kesen kulübeler var ” Arkadan arkadaşlarım geliyor onlar öder üstümde nakit yok ” diye orayıda atlatıp bi güzel gezdim dağ bayır.
Yolda bir kaç amca teyzeyle muhabbet ettik, karşı tarafın zirvesine gelince orada coconat satan bir kızda bana coconat ısmarlayınca deme keyfime. Niye mi ısmarladı vala bende bilmiyorum ama oradaki çocuklar eliyle kalp yapıp duruyordu.
Sonra güneş batmaya yakın açtım hamağımı, gün batımına karşı sallandım durdum.
One Response
harikasın, imrenerek okuyorum, ocak ayı için bali biletlerimizi bizde aldık , tüm yazılarda kapıda 35 dolar karşılığı vize verildiği söylenirken siz vizesiz yazmışsınız ? Ben mi yanlış anladım bunu açıklarmısınız ?