Otobüsle Avrupa Turu son zamanların trendi. Bu konu hakkında son zamanlarda bana da oldukça fazla soruluyor. “Interrail mi? Yoksa Otobüsle Avrupa Turu Mu?” sorusu öne çıkanlardan. Bu sorunun cevabının ne olduğunu birlikte bulmaya çalışalım, ya da bir cavabı var mı?
İkisini de deneyimlemiş biri olarak size ilk önce tecrübelerimi aktarayım. Öncesinde buraya interrail gezi rehberi üzerine 99 tavsiyemi de bırakıyorum. Göz atmak isterseniz burada kalsın.
Birde bisikletli bir versiyonu da var. Pedal severler için:
Bisikletle interrail Hakkında Her Şey
Otobüsle Avrupa Turu Nedir?
Bir çok farklı şekillerde yapılsa da en yaygın olanları ortalama 18-20 gün süreyle, Avrupa’nın 17-18 ülkenizi gezmenize imkan tanıyan bit tur modeli. Söze böyle girmişken bende “eyobus” ile bu deneyimi gerçekleştirdim. 19 günde 18 ülkelik bir yolculuktu, ayrıca sadece 18-35 yaş arası katılımcıların katılabilmesiyle diğer şirketlerden farklı bir uygulama yapıyorlardı, bu biraz daha enerjiyi yükseltmiş gibi geldi bana.
Otobüsle Avrupa Turu demişken özetle, tek bir paket ile Avrupa’nın tüm görülmesi gereken yerlerine gidiyorsunuz. Bunun için aklınızda bir çok soru geldiğini biliyorum, kendi tecrübelerime göre size bu deneyimi adım adım anlatacağım.
Otobüsle Avrupa Turu Benim için Nasıl Geçti?
Fiyatı Ekonomik Mi? Kendim Gitsem Daha Ucuza Gelir Mi?
Bu noktada evet kendiniz gitseniz daha ucuza getirebilirsiniz ama nasıl? Ekonomik olması için tüm adımları atmanız ve gerçekten bunu yapabilmek için iyi bir kurgulama yapmanız gerekebilir. Ne demek istiyorum?
Yani ben bu fiyata belki de 2-3 aylık temel ihtiyaçlarımı karşılayarak Dünya turunda çok fazla ülke gezdim. Hosteller de kaldım, otostop çektim. Ulaşım yolu için yeri geldi Bla Bla Car gibi yöntemler seçtim. Günlük para kazanabileceğim şeyler yaptım.
Otostop çektim, otostop maceram söz konusu olduğunda genellikle uzun ve çok fazla soruyla karşılaşıyorum. Otostop Çekme Sanatı kısmında bunları derlemeye çalıştım. Hem otostop hakkında merak ettiklerinizi, hemde başka sorularınızı yorumlara yazabilirsiniz. Mümkün olduğunca cevaplamaya çalışırım bende 🙂
Bu arada Bla Bla Car Nedir? üzerine deneyimlerimden oluşan bir rehber oluşturdum. Beim çoğu zaman önceliğim olmasa da zaman zaman söz konusu Seyahat olduğunda işinize yarayabileceğini düşünüyorum.
Bunların hepsini yaparsanız daha ucuza gezersiniz de demek istemedim. Söz konusu sizsiniz bu konuda, yapabilirsiniz tabi ki ama bu turların seyahat etmek dışında kazandırdığı bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
Genellikle yalnız geziyorum, 55 ülke deneyimledim ve bazılarında 1-2 ay kaldım. Bunların çok zorlu yanları da oldu. Bu anlamda biraz para ödeyerek en azından “seyahate giriş 101” gibi düşünebilirsiniz.
Sizinle aynı düşüncelerle yola çıkmış insanlarla tanışmak, 100 farklı insanı tanıma fırsatı bulmak ve seyahatte bir şeyler paylaşma fikri bana da garip gelse de başta, farklı bir şeyler muhakkak kazandım.
Çok Yorucu Olmuyor Mu?
Her seyahat elbette yorucu. Söz konusu otobüs olunca da yorucu değil demek mümkün değil. Peki ya bu kadar yorucu olmasına rağmen neden seyahat etmeyi bırakamıyoruz? üzerine bir süre düşündüm. Yollar genellikle benim aklımda bu soruları çoklaştırıyor.
Buna kendimce böyle bir cevap buldum. Evet yorucu, her adımı her şekli kendince yorucu. Bu yorgunluğa değecek şeyler kazanıyorum ve beni bir sonraki yorgunluğa ikna ediyor. Bir gün yoruluyorsunuz ama diğer günün heyecanı size çoktan bunu unutturuyor olduğunu düşünüyorum.
Benim için çok fazla yorucu olmadı. Yüksek seyahat temposuna alışkındım. Hatta 2 günde bir verilen otel molaları sayesinde oldukça az yorgunluk hissediyordum.
Konaklamayı Nasıl Yapıyoruz? Otobüste mi Uyuyoruz?
Yazının burasına kadar geldiyseniz merakla beklediğiniz soru bu olsa gerek. Toplamda 8 gecelik bir konaklama var bu da her iki günde bir konaklama olacağını söylüyor. Bir gece yolculu; bir gece otel olarak devam ediyor. Yani evet bir gece otobüste uyunuyor.
Otobüste Uyuyamıyorum, Bunu Nasıl Yapıyorlar?
Buna diyebilecek çok fazla bir şeyim yok, ama gözlemlerimi şöyle aktarabilirim. Otobüs içinde çok fazla kişi gerçekten uyuyamıyordum, burada garip uyanamıyorum diye geyik döndürüyor. Uyuyamayan ilk gün dışında olmadı.
Dediğim gibi siz kendinize şunu sorabilirsiniz: “Çok fazla kişinin otobüste uyuma sorunları var, ve bu kişilerde katılıp bunu aşabiliyor. Bende yapabilir miyim?”
Eğer sonrasında seyahat planlarınıza devam edeceğinizi düşünürsek ki bence edeceksiniz, bu tarz bir alışkanlık kazanabilmek sizi oldukça rahatlatacaktır.
Oteller Nasıldı?
Otellerin tamamı 2 kişilikti. Koltuk arkadaşınız genelde oda arkadaşınız oluyor ama değiştirebiliyorsunuz isterseniz. Aklınızda canlanan 3 yıldızlı oteller olsun genellikle. Bazen bunun 4’e çıktığı oluyor; bazense ortalamanın biraz altında 3 yıldızda kaldığı oluyor. Genel olarak 3 yıldızların iyileri gibi seçilmiş diyebilirim.
Bu konuda sizinle şöyle bir detayı paylaşayım. Avrupa’da otel sistemleri bu konuda biraz daha garip. Kuzey ülkelerinde klima çoğunlukla olmuyor, bazen havlu, şampuan gibi şeyler paralı olabiliyor. Türkiye’deki otel sistemiyle aralarında bazı noktalarda farklar var.
Otellere girişler listenin başından; bir sonrakinde sonundan başlayarak yapılıyor. Bu da şu demek ortalama 10-15 dakikalık bir bekleme süreniz olabiliyor bazı otellerde. Bunun sebebiyse asansör sırası olabiliyor; ama bu bir sorun oluşturmadı.
Bu yazıyı okuyup gidenlerden olursanız otel öncesi panik yapmadan bir köşeye eşyalarınızı koyun ve bir şeyler içerek keyifle oturun derim. Eşyalarınızı göz önünden ayırmayın yeter.
Otellerde Kahvaltı Dahil Mi?
Bu bence olayın en güzel kısımlarından biri. Aslında Avrupa’da kahvaltı için bir şeyler atıştırmak pahalı değil. Bir kahve bir kruvasan ile genelde kahvaltıyı bitiren bir halk göreceksiniz. Şekerli şekerli şeyler yiyen, yulaf süt derken çok da fazla bir şey yok. Birde yumurta diyebilirim.
Peki neden bence olayın en güzel kısmı dedim. Yolculuk uzun bu sizi 4-5 euro gibi bir maliyetten 8 gün kurtarıyor bu da yaklaşık 40 euro yapıyor. Bu bütçenizi başka bir yerde kullanabilirsiniz.
Yiyemediğiniz bir elma, muz gibi bir şeyleri yanınıza alıp ara öğünde yapabilirsiniz. Bunun dışına çok çıkmamak gerek gibi çünkü, bu tarz durumlarda Türklerin ismi epey kirlenmiş. Size sürekli anlayış gösteren bir koordinatör ekibi var buna da değineceğim, onlar zor duruma düşebiliyor. Sizin kötü niyetli olmadığınıza eminim, fakat bu o şekilde algılanabilir.
Pasaport ve Vize İşlemleri Nasıl Oluyor?
Benim hem pasaportum hemde aktif vizem olduğu için bu sorunun cevabını çok detaylı bilmiyorum. Pasaportunuzu aldıktan sonra vizeniz konsunda yardımcı oluyor. Vizenin kendisi çok sıkıntılı bir süreç olduğu için bu konuda biraz emek harcamanız gerekecek.
Pasaport işlmelerinizi nüfus müdürlüklerinden gerçekleştiriyorsunuz. “Ücretsiz Öğrenci Pasaportu” kısmını unutmayın. Öğrenciyseniz sadece defter bedeli ödeyerek 25 yaşınıza kadar geçerli pasaportu alabiliyorsunuz, detaylara bir göz atmayı atlamayın.
Tek Katılıyorum Sıkılır Mıyım?
Bu konu da ben çoğu seyahatimde yalnızdım. Bu konuda eyobus için değil bir çok seyahat içinde bu konuda bir sorun yaşamayacağınızı düşünüyorum. Katılımcıların büyük çoğunluğu yalnız katılmıştı benim deneyimimde, bu içinizi rahatlatacaksa belirtmiş olayım.
Bu sizin seyahatiniz, bu konudaki kaygıları yenmek için yalnız seyahatin içinden bir yoruma ihtiyacınız varsa: Bence, deneyimler deneyimlemez bunları azalacak kaybedecekseniz.
Katılmak İstiyorum Fakat Ailem İzin Vermiyor
Bu konu da interrail fikrinden ise onlara da bu tarz bir sistem güvende hissettirecektir. Bu konuda iletişim konusunda bunları başaran insanlar olduğunu onlara gösterebilirsiniz, birilerinin buları bir yerlerde yaptığını ve sizinde yapabileceğinizi.
Yurt dışına gitmenin sizin üniversite eğitiminiz kadar önemli olduğundan bahsedebilirsiniz. Bu konu da bir çok bilim insanının da bunu savunduğunu onlara gösterebilirsiniz. İlber Ortaylı’nın “evlenip çeyiz için dükkan dükkan gezeceğinize; dünya’yı gezin” esprisiyle önemini vurguladığı bir konuşma var.
Bu tarz şeylerden yararlanabilirsiniz. Size yararlı olacağını düşünürseler; onlarda bu fikrin bir parçası olacaklarından şüphem yok.
Belki onlara da anlayış sağlamak için; ilk seferinde böyle bir sistemle ayakta durabildiğinizi gösterebilirsiniz. Bunu cümleyi neden kurdum? Genelde aileler interrail fikrindense buna daha sıcak bakıyor gelen en yoğun mesajlar arasındaydı.
Otobüsle Avrupa Turu vs. interrail
- Otobüsle Avrupa Turunda her şey çok düzenli bir işleyişte, zaman sınırlarınız var; bir düzen yok ne isterseniz o, iyili kötülü süprizlere her zaman açık olun.
- Otobüsle Avrupa Turunda bir çok arkadaş kazanırsınız, iyi bir sosyalleşme deneyimi; interrail kısmında az sayıda da olsa yabancı arkadaşlar edinebilirsiniz.
- Otobüsle Avrupa Turunda beğendiniz bir yere bir daha gelme planı yapmanız gerekir zamanınızı uzatma şansınız yoktur; interrail de bir yeri çok beğendiniz de planınızı değiştirebilir o yerde kalabilirsiniz.
Otobüsle Avrupa Turunda turistlik bir yeri görmeyi kaçırma ihtimaliniz yok, doğaçlama bir şey keşfetme ihtimaliniz biraz daha düşük iken; interrail konusunda ipler sizin elinizde. Bir şeyleri görmeyi kaçırabilirsiniz ama doğaçlama harika anılarda yaşabilirsiniz.
Otobüsle Avrupa turunda çanta derdi yok; tren yolculukları da bence seyahatin en keyifli hali.
Özetle Söylemek Gerekirse
İkisininde birbirine göre eksik yada artı olacak yönleri var. Bu konuda sizin isteklerinize göre karar vermek oldukça mantıklı gibi. Adeta ikiye bölünmüş bu durumda yorumlar olduğu benim de gözüme çarptı. Bu konuda benim fikrim, önce isteklerinizi belirleyip sonrasında karar vermeniz bence en önemlisi olacaktır. O en iyisi; bu en iyisi demek pek mantıklı gelmiyor bana.
Avrupa turunu ve interrail da deneyimlemiş biri olarak ikisininde ayrı ayrı güzel yanları var. İkisinde de geriye güzel izler kaldı. Bu konuda sizin de eklemek istedikleriniz varsa fikrinizi yorumlara yazabilirsiniz, eğer bir sorunuz varsa yorumlara bırakın, elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım.
Bazen bir adım atmak her şeyi cevabı oluyor. Bu yazıyı buraya kadar okuduysanız seyahat etmek sizin için yaklaşmış demektir. İyi yolculuklar!
